Siz hiç şehit kefenlediniz mi?
Ben kefenledim.
Ondan biliyorum.
***
Teneşir tahtasına uzatıldığında şehidin cenazesi, ilk olarak yüzündeki gülümseme dikkatinizi çeker.
Huzurludur şehit.
Ve üzerinden dökülürken sular, bedeni daha bir beyazlaşır. Esmer olsa da beyazlaşır, nurlanır.
Yaralarını sararsınız sonra, hala sızıp kanayan yaralarını.
Hiç ölü gibi durmaz şehit. Sanki uzanmıştır orada öylesine. Şöyle bir dürtseniz açacaktır gözlerini.
Derken kefene sararsınız bedenini. Ak pak olmuş o bedeni yine beyazlarla sarmalarsınız.
Ve en son yüzünü kapatırsınız. Gömülmeden önce en son olarak eşine açılacak olan o yüzü.
Ardından tabuta yerleştirirsiniz ve al bayrağı geçirirsiniz tabutun üzerine.
Kırışıksız bir halde kaplar bayrak, tabutun üzerini.
Nihayetinde; daha yarım saat önce yemek yediğiniz veya çay içtiğiniz ya da selamlaştığınız şehidi bırakırsınız morga, tören saatine kadar.
***
Siz hiç şehit kefenlediniz mi?
Ben kefenledim.
Ondan biliyorum.
***
Şehitten artakalanları toplarsınız sonra.
Üzerinden çıkan kıyafetleri.
Silahını, cüzdanını.
Cüzdanının içindekileri; kimliğini, paralarını hatta loto kuponlarını.
Fotoğraflar çıkar cüzdan arasından. Hala size bakmaktadır şehit.
Bir kabusta sanırsınız kendinizi.
Ama değildir.
***
Siz hiç şehit kefenlediniz mi?
Ben kefenledim.
Ondan biliyorum.
***
Morgtan çıkarken bir an dalarsınız.
Çünkü gerçek olanca vahşetiyle ısırmaktadır zihninizi.
Uyuşmuş gibisinizdir onun zehrinden.
***
Ama sonra sonra anlarsınız hakikati.
Ve başlarsınız düşünmeye...
O anda kimseye hak vermezsiniz. Aklınızın ucundan dahi geçmez başkalarının değer yargıları. Kapalısınızdır o anda.
Tek kıymet noktanız şehittir zira.
***
Ve düşündükçe... sövmeye başlarsınız..
Kültürel haklarmış, kimlik sorunuymuş, özerklikmiş, bağımsızlıkmış, ana dilde eğitimmiş, ezilmişlikmiş, sömürülmeymiş diyerek binlerce yıldır bir arada yaşayan insanların arasına nifak sokanlara... söversiniz..
Durmazsınız; akan kandan çıkar sağlamaya çalışanlara, yılların acısını ticarete çevirenlere, gözü paraya mala mülke doymayanlara.. söversiniz..
Açılmıştır bir kez ağzınız, devam edersiniz sövmeye; böbürlenmekte kimselerin gerisinde kalmayan, burnundan kıl aldırmayan, ama o kadar kuvvetine ve imkanına rağmen "bir avuç eşkıya"yı bir türlü bir böcekmişcesine ezemeyenlere söversiniz..
Gencecik insanların kanı akarken ellerini oğuşturanlara söversiniz.
Ama saf ama cahil yine de devletine bağlı olan köylü vatandaşları akıllara zarar "yöntemlerle" bile isteye terör örgütünün kucağına itenlere söversiniz.
Güya kendi halkının haklarını savunma adına o halka en büyük zararları veren at gözlüklü zavallılara söversiniz.
Kendini piyon edenlere söversiniz.
Başkalarını piyon edenlere söversiniz.
Üç günlük dünyayı yok yere cehenneme çevirenlere söversiniz.
Çocukları öksüz, kadınları dul bırakanlara, anaların kuzularını ellerinden alanlara, babaların ciğerlerini sökenlere söversiniz.
Ve en son sizin sövmenize sebep olanlara söversiniz.
***
Ben bugün yazı yazmak istemiyorum.
Aklıma şehitler geliyor, analar-babalar-evlatlar-eşler geliyor..
Hatta dayılar, teyzeler, amcalar, halalar,enişteler, dedeler, nineler, yeğenler, kuzenler geliyor.
Ve bu yüzden..
Sadece sövmek istiyorum.
***
Siz hiç şehit kefenlediniz mi?
Ben kefenledim.
Ondan biliyorum. |
|
|
|